Sadece 1 hafta önce tanışmıştık onunla. Doktorumun tavsiyesi ve ısrarı üzerine doğum sırasında yanımda bir destekçi olmasına karar vermiştik. Bu kişi Ebe/ Doula olmalıydı. Uzun zamandır zaten kendisini takip ediyordum. Üstelik de çok şanslıydım ki kendisi arkadaşımın arkadaşıydı. Hemen telefon açıp görüşmek istediğimi söyledim. Çünkü doğum her an gerçekleşebilirdi. İlk tanıştığımız andan itibaren bize hissettirdiği sıcaklığı, yıllara sığdırdığı tecrübesi ve işini severek yaptığı her halinden belliydi. Bize eğitime katılmamız gerektiğini söylemişti. İlk başta bu fikir biraz gereksiz gelmişti. Çünkü bana göre ben herşeyi biliyordum. İşine olan saygısı o kadar belliydi ki eğitim almazsak çalışamayacağımızı söyledi. Biz de mecburen kabul ettik ? Koskoca bir günü birlikte geçirdik. Hem birbirimizi tanıdık hem de doğumun tüm detaylarını konuştuk. Gün bittiğinde sanki birbirimizi yıllardır tanıyorduk ve artık ben, eşim ve ebemizden oluşan güçlü bir takımdık… 28 Temmuz gecesi 00.30 da eve geldik. Tam yatacaktım ki karnımda bir ağrı ve kasılmalar hissettim. Daha önce anlattığı belirtilere benziyordu. Mesaj attım ” Karnım ağrıyor, kasılmalarım var ama ben yatıyorum ? “Hemen aradı… Ben hemen geliyorum dedi. Gerek yok dememe kalmadan kapımızdaydı. Muayene ettiğinde 6 cm açıklığım olduğunu gördük. Hepimiz şaşkındık çünkü hiçbir şey hissetmiyordum. Oturduk hep birlikte kahve içtik, sohbet ettik. Aradan birkaç saat geçince sakin ve bilinçli bir şekilde hastaneye geçmeye karar verdik. Hastaneye gittik. Mumlarımızı yaktık, lavanta kokumuzu hazırladık, ışıkları ve saati kapattık. Derin gevşeme egzersizleri ve nefes teknikleri ile günün aydınlandığını bile anlamamıştık. Odanın içinde üç kişiydik ama üçümüz tek bir kişi olmayı başarabilmiştik. Onun rahatlığı hem bana hem eşime hem de kucağımıza almak için sabırsızlandığımız oğlumuza öylesine yansımıştı ki tekrar muayene ettiğinde neredeyse tam açıklık ile doktorumuzun gelmesini bekliyorduk. Herşey oldukça yolundaydı. Tek bir şeyin farkında değildik ki oğluşumuz elini başının yanına koyarak Superman gibi gelmeyi kafaya koymuştu. Haliyle beklediğimizden çok zor bir doğum oldu.1 saatte atlatmamız gereken süreci yaklaşık 4-5 saatte katettik. Her kasılmayı birlikte karşıladık, her adımımızı birlikte attık, her kararı birlikte verdik… Ben ne kadar çaba sarfettiysem o da en az benim kadar çaba sarfetti. En ufacık bir olumsuzluğu bile bize hissettirmedi. Her cümlemin başı “Arzu” diye başladı. Bizi ve oğlumuzu bizden çok düşündü… Gerektiğinde elimi tuttu gerektiğinde yerde diz çöküp saatlerce bekledi. Ve artık mutlu sona yaklaşmıştık. Her an bana ne yapmam gerektiğini ve bir adım sonra ne olacağını söylüyordu. Zor ama karşılanabilir geçen saatlerin ardından sonunda oğlumu kucağıma almıştım. Hepimizin gözleri doldu… O anı hep birlikte yaşamanın ve başarmış olmanın gözyaşlarıydı bunlar. Ben ve eşim ona ne kadar teşekkür etsek az… Hayatımızın en güzel ve hiç unutulmayacak anlarını bize öyle güzel yaşattı ki… Artık o, oğlumuzun hem ebesi hem de teyzesi… İyi ki onu tanımışız… İyi ki onunla bu yola çıkmışız… Sana sonsuz teşekkür ederiz.
Leave a Reply